27 Şubat 2013 Çarşamba

Trabzonspor Ve Tarihi


              TRABZONSPOR

1923 yilinda Trabzon'da ilk resmi lig maçları oynanmaya başlandı.İlk sezon İdmanocağı şampiyon olmuştu. Bunu 1923-24,1924-25 sezonlarında Lise takımının arka arkaya şampiyonlukları izledi. 1925 sezonunda yine İdmanocağı şampiyon olurken, 1929 yılına kadar da önce Lise, arkasından Muallim Mektebi daha sonra da Ticaret Lisesi takımları mutlu sona ulaştılar.

sporsevgimiz.blogspot.com


İdmanocağı ile İdmangücü arasındaki büyük rekabet 1930'dan sonra had safhaya ulaştı. 1929-30'dan sonra 5 kez arka arkaya İdmanocağı'nın şampiyon olmasından sonra 1934-35 sezonundan itibaren İdmangücü takımı tam 7 yıl arka arkaya şampiyon olarak bu iki takım arasındaki rekabeti büsbütün alevlendirmişti.

1940'li yıllarda Trabzon futbolundaki güç lise takımlarına geçmişti. Tam 6 kez arka arkaya şampiyonluğu kazanması da bunu gösteriyordu. Bu aralar dikkat çeken bir hususta Trabzon'daki bütün futbol yıldızlarının Lise takımlarından yetişmiş olmalarıydı. Özellikle Trabzon Lisesi bir futbolcu kaynağı olmuştu. 1947-48 sezonundan itibaren şampiyonluk yine İdmanocağı ile İdmangücü arasında el değiştiriyordu. Bu arada Necmiati'de iki sezon şampiyon olarak Trabzon futbolunda söz sahibi oldu. Bu arada Trabzon'da yeni yeni kulüplerde kuruluyordu. 1938'de kurulan Doğan Gençlik, 1941 yılında Akcaabat Lisesinde kurulan Akcaabat Gençlik (Bugünkü Sebatspor), 1950 yılında Sürmene ilcesinde kurulan Sürmene Gençlik, 1952 yılında aynı ilçede kurulan Zafer Gençlik, 1953 yılında kurulan Yolspor 1955 yılında kurulan Yalıspor bu takımların başında geliyordu.

25 Şubat 2013 Pazartesi

Besiktas

         Beşiktaş Spor Klübü Kuruluşu

Arkadaşlar bu yayınımda sizlere beşiktaş diğer adı kara kartal hakkında her türlü bilgi vereceğim.
1902 sonbaharında Beşiktaş Serencebey Mahallesi'nde, o zamanın Medine Muhafızı olan Osman Paşa'nın konağının bahçesinde, 22 kişilik genç grup, haftanın bazı günlerinde toplanıp jimnastik hareketleri yapmaktaydı. Başta Osman Paşa'nın oğulları Mehmet Şamil ve Hüseyin Bereket ile mahellenin gençlerinden Ahmet Fetgeri, Mehmet Ali Fetgeri, Nazımnazif, Cemil Feti ve Şevket Beyler’in aralarında bulunduğu gençlerin ilk ilgilendikleri spor branşları, özellikle barfiks, paralel, güreş, halter, aletli ve aletsiz jimnastikti. O sıralarda siyasi hareketler dolayısıyla her türlü toplanmadan ürkerek hafiyeler dolaştıran 2. Abdülhamit'in adamları Serencebey'deki bu toplanmaları haber alınca, spor yapan gençler bir baskınla karakola götürüldü.


 Bu sporcu gençlerin bir kısmının saray erkanına yakın olması, ayrıca o dönemlerde kötü gözle bakılan futbol oynamadıkları ve sadece beden hareketleri yaptıklarını belirtmeleriyle gergin durum yumuşadı. Hatta saray çevresinden Şeyhzade Abdülhalim bu sporcuları destekledi ve sık sık antrenmanları seyretmeye başladı. Ünlü boksör ve güreşçi Kenan Bey de antrenmanlara gelerek güreş ve boks hareketleri göstermeye başladı.

12 Şubat 2013 Salı

Yagli Güres


                                  TÜRKİYE'DE YAĞLI GÜREŞ

 Arkadaşlar bu yayınımda sizlere yağlı güreşler hakkında bilgiler vereceğim.
Yağlı güreş, geleneksel bir Türk sporudur. Güreşçiler vucutlarına yağ sürerek güreştikleri için bu şekilde adlandırılır. Er Meydanı denilen alanlarda yapılır.

Güreşçilerin vucutlarının yağlanması nedeni ile birbirlerini tutmaları zorlaştığından, büyük güç ve ustalık gerektiren bir spordur.


sporsevgimiz.blogspot.com


Bugün resmî müsâbakalarda yeralan Serbest ve Greko-Romen güreş türlerinin dışında, sırf millî geleneklerimiz arasında yeralan yağlı güreş ise, Türklerin Anadolu’dan Rumeli’ye geçtikleri tarihten beri memleketimizde yapılagelen bir güreş türüdür. Bugün, yurdumuzda yağlı güreş, düğünlerin, panayırların, mola veren askerî birliklerimizin en önemli eğlencesidir.

7 Şubat 2013 Perşembe

Sporda Kas Yorgunlugu

      
                  Kas Yorgunluğu Nedir?

Sporda kas yorgunlukları bazen olabilir.Ben ise bu konu hakkında sizlere genel bilgiler vereceğim. Doğru adrese geldiğinizden emin olabilirsiniz.
Antrenmansız sporculara da ağır ve alışmamış kas kasılmalarından 1-2 gün sonra ortaya çıkar.
Aynı zamanda ağır sportif yarışmalardan sonra da sporcularda görülen akut (kısa süreli) kas ağrılarıdır. Söz konusu kaslar her hareket denemesi sırasında ve dokununca ağrılı, bazen şiş ve serttir. Sporcular arasında “hamlık” olarak adlandırılır.

Kas yorgunluğu ile ilgili çeşitli hipotezler ortaya sürülmüştür. Bunlardan bazılar şunlardır: 

A .  Metabolizma bozukluğu hipotezi: Laktik asit (süt asidi) ve diğer asitli metabolizma artıklarının birikmesi.
B.  İltihap hipotezi: Aseptik, asidoza bağlı iltihap.

C. Kas sertleşmesi hipotezi: Kasın aşırı derecede sertleşmesi.

D. Mekanik hasar hipotezi: Kas zorlanması, kas gerilmesi.

Kas yorgunluğunun özellikle negatif iş (fren görevi) yapan kaslarda meydana geldiği gözlenmiştir. 


Halter Nedir Ve Kurallari

sporsevgimiz.blogspot.com           Halter Sporu Nedir

Arkadaşlar bu yayınımda, herkesin bildiği halter sporu hakkında bahsedeceğim.Bu yayınımda sizlere kandime has ve özel bilgiler vereceğim.halter sporu hakkında öğrenmek istediğiniz herşeyi burda bulabilirsiniz.Sormak istediğiniz soruları sorabilirsiniz.
Çok eski çağlardan bu yana yapıldığı bilinen halter sporunun örneklerini tarihsel freskler ve vazolar üzerinde görmek mümkündür. Eski Olimpiyat Oyunları’nın ünlü güreşçisi Kretonlu Milo dünyanın ilk haltercisi olarak kabul edilir.

896 yılından bu yana olimpiyat sporları arasında yer alan halter, günümüzde dokuz sıklette yapılmaktadır; 52 kg’a kadar olanlar “sinek sıklet”, 52 - 56 kg arası “horoz sıklet”, 56 - 60 kg arası “tüy sıklet”, 60 - 67.5 kg arası “hafif sıklet”, 67.5 - 75 kg arası orta sıklet”, 75 - 82.5 kg arası “yarı orta sıklet”, 82.5 - 90 kg arası “yarı ağır sıklet” ve 90 kg ve daha üstü ağırlıklar ise “ağır sıklet” olarak adlandırılır. Halter 1.31 m uzunluğunda, 26 mm kalınlığında “bar” adı verilen metal çubuğun iki ucuna asılı belirli kilodaki ağırlığın, iki kolla başın üzerine kaldırılması temeline dayanır. Büyük halter yarışmaları günümüzde iki bölümde düzenlenmektedir; koparma ve silkme. Koparmada yarışmacı barı iki eliyle kavramak ve makaslama ya da çömelme hareketiyle bir hamlede kaldırıp, hareketi tamamladığında kolları gergin bir durumda halteri başının üzerinde baş hakem bırak işareti verinceye değin tutmak zorundadır.

3 Şubat 2013 Pazar

Sporda Ilkyardim


SPOR KARŞILAŞMALARINDA İLK YARDIM

- Arkadaşlar bu yayınımda sizlere spor karşılaşmalarında yapılan ilk yardım kakkında sizlere kendime has özel bilgiler vereceğim.
   Futbol maçlarındaki sakatlanmalarda sağlık ekibi ancak hakemin izni ile sahaya girerek ilkyardım girişiminde bulunabilir. Sakatlanmalar için yapılan duraklamalar hakem tarafından oyun süresine eklenir.
Atletizmde, yarışmalar sırasında yaralanan sporcu için yarışlar durdurulmaz. Sporcu saha kenarına alınarak tedavisi sağlanır.
Basketbolde, yaralanma halinde hakem oyunu durdurur. Sağlık ekibi sahada veya saha kenarında ilkyardım yapar.
sporsevgimiz.blogspot.com

Bisiklet yarışlarında, ambulans ile yarışçılar izlenir. Kazalar sırasında hemen müdahale edilir.
Boks, karşılaşmalarında federasyonlar bünyesinde görev yapan deneyimli uzman hekimlerin hazır bulunması istenir. Hekim riskli bulduğunda karşılaşmayı durdurabilir.
Eskrimde, müsabaka sırasında yaralanan sporcu 20 dakika kadar ara verilebilir. Bu süre sonunda müsabakaya dönemeyen sporcu çekilmiş kabul edilir.

2 Şubat 2013 Cumartesi

Galatasaray Ve Kurulusu

        GALATASARAY SPOR KULÜBÜ, 1905


http://sporsevgimiz.blogspot.com/2012/10/galatasaray-ve-amblemi.html
http://sporsevgimiz.blogspot.com/2012/10/galatasaray-ve-amblemi.htmlArkadaşlar bu yayınımda sizlere galatasarayın kuruluşu ve tarihi hakkında genel ve özel bilgiler vereceğim.
Galatasaray Spor Kulübü, Türk Spor Tarihi'ndeki öncü olma özelliğini hiç kuşkusuz içinden doğduğu ve gene öncü bir kurum olan Galatasaray Lisesi'nden (Mektebi Sultani) almıştır. Okul ile kulüp arasındaki koparılmaz bağ, yadsınamayacak bir gerçeklik ve övünç kaynağıdır.

Devlet adamı yetiştirmek amacıyla II. Beyazıt tarafından 1481'de kurulan mektep, adını kurulduğu bölgeden alır ve "Galata Sarayı" olarak anılmaya başlar. Okul modern konumuna 1 Eylül 1868'de Sultan Abdülaziz döneminde kavuşur. Okul' un yeniden yapılanmasıyla birlikte, Türkiye'de de gerçek anlamıyla ilk sportif çalışmalar başlamış olur ve okulda Beden Eğitimi dersi jimnastikçi 'Monsieur Curel' tarafından eğitim programına konur. Bu atılımlar gerçekten bir devrim niteliği taşımaktadırlar. Curel, modern aletler eşliğinde çalıştırdığı öğrencileri sportif açıdan geliştirirken, onlar için Kağıthane'de bir idman Bayramı düzenler. Yıl 1870'tir. Bu etkinlikte başarı gösteren sporcular değişik ödül ve madalyalar kazanır ve yarışmaların sonunda öğrencilere "kuzulu pilav" verilir. Bu da, sonraki yıllarda bir başka geleneğin başlangıcını oluşturur.