7 Şubat 2013 Perşembe

Sporda Kas Yorgunlugu

      
                  Kas Yorgunluğu Nedir?

Sporda kas yorgunlukları bazen olabilir.Ben ise bu konu hakkında sizlere genel bilgiler vereceğim. Doğru adrese geldiğinizden emin olabilirsiniz.
Antrenmansız sporculara da ağır ve alışmamış kas kasılmalarından 1-2 gün sonra ortaya çıkar.
Aynı zamanda ağır sportif yarışmalardan sonra da sporcularda görülen akut (kısa süreli) kas ağrılarıdır. Söz konusu kaslar her hareket denemesi sırasında ve dokununca ağrılı, bazen şiş ve serttir. Sporcular arasında “hamlık” olarak adlandırılır.

Kas yorgunluğu ile ilgili çeşitli hipotezler ortaya sürülmüştür. Bunlardan bazılar şunlardır: 

A .  Metabolizma bozukluğu hipotezi: Laktik asit (süt asidi) ve diğer asitli metabolizma artıklarının birikmesi.
B.  İltihap hipotezi: Aseptik, asidoza bağlı iltihap.

C. Kas sertleşmesi hipotezi: Kasın aşırı derecede sertleşmesi.

D. Mekanik hasar hipotezi: Kas zorlanması, kas gerilmesi.

Kas yorgunluğunun özellikle negatif iş (fren görevi) yapan kaslarda meydana geldiği gözlenmiştir. 


Halter Nedir Ve Kurallari

sporsevgimiz.blogspot.com           Halter Sporu Nedir

Arkadaşlar bu yayınımda, herkesin bildiği halter sporu hakkında bahsedeceğim.Bu yayınımda sizlere kandime has ve özel bilgiler vereceğim.halter sporu hakkında öğrenmek istediğiniz herşeyi burda bulabilirsiniz.Sormak istediğiniz soruları sorabilirsiniz.
Çok eski çağlardan bu yana yapıldığı bilinen halter sporunun örneklerini tarihsel freskler ve vazolar üzerinde görmek mümkündür. Eski Olimpiyat Oyunları’nın ünlü güreşçisi Kretonlu Milo dünyanın ilk haltercisi olarak kabul edilir.

896 yılından bu yana olimpiyat sporları arasında yer alan halter, günümüzde dokuz sıklette yapılmaktadır; 52 kg’a kadar olanlar “sinek sıklet”, 52 - 56 kg arası “horoz sıklet”, 56 - 60 kg arası “tüy sıklet”, 60 - 67.5 kg arası “hafif sıklet”, 67.5 - 75 kg arası orta sıklet”, 75 - 82.5 kg arası “yarı orta sıklet”, 82.5 - 90 kg arası “yarı ağır sıklet” ve 90 kg ve daha üstü ağırlıklar ise “ağır sıklet” olarak adlandırılır. Halter 1.31 m uzunluğunda, 26 mm kalınlığında “bar” adı verilen metal çubuğun iki ucuna asılı belirli kilodaki ağırlığın, iki kolla başın üzerine kaldırılması temeline dayanır. Büyük halter yarışmaları günümüzde iki bölümde düzenlenmektedir; koparma ve silkme. Koparmada yarışmacı barı iki eliyle kavramak ve makaslama ya da çömelme hareketiyle bir hamlede kaldırıp, hareketi tamamladığında kolları gergin bir durumda halteri başının üzerinde baş hakem bırak işareti verinceye değin tutmak zorundadır.

3 Şubat 2013 Pazar

Sporda Ilkyardim


SPOR KARŞILAŞMALARINDA İLK YARDIM

- Arkadaşlar bu yayınımda sizlere spor karşılaşmalarında yapılan ilk yardım kakkında sizlere kendime has özel bilgiler vereceğim.
   Futbol maçlarındaki sakatlanmalarda sağlık ekibi ancak hakemin izni ile sahaya girerek ilkyardım girişiminde bulunabilir. Sakatlanmalar için yapılan duraklamalar hakem tarafından oyun süresine eklenir.
Atletizmde, yarışmalar sırasında yaralanan sporcu için yarışlar durdurulmaz. Sporcu saha kenarına alınarak tedavisi sağlanır.
Basketbolde, yaralanma halinde hakem oyunu durdurur. Sağlık ekibi sahada veya saha kenarında ilkyardım yapar.
sporsevgimiz.blogspot.com

Bisiklet yarışlarında, ambulans ile yarışçılar izlenir. Kazalar sırasında hemen müdahale edilir.
Boks, karşılaşmalarında federasyonlar bünyesinde görev yapan deneyimli uzman hekimlerin hazır bulunması istenir. Hekim riskli bulduğunda karşılaşmayı durdurabilir.
Eskrimde, müsabaka sırasında yaralanan sporcu 20 dakika kadar ara verilebilir. Bu süre sonunda müsabakaya dönemeyen sporcu çekilmiş kabul edilir.

2 Şubat 2013 Cumartesi

Galatasaray Ve Kurulusu

        GALATASARAY SPOR KULÜBÜ, 1905


http://sporsevgimiz.blogspot.com/2012/10/galatasaray-ve-amblemi.html
http://sporsevgimiz.blogspot.com/2012/10/galatasaray-ve-amblemi.htmlArkadaşlar bu yayınımda sizlere galatasarayın kuruluşu ve tarihi hakkında genel ve özel bilgiler vereceğim.
Galatasaray Spor Kulübü, Türk Spor Tarihi'ndeki öncü olma özelliğini hiç kuşkusuz içinden doğduğu ve gene öncü bir kurum olan Galatasaray Lisesi'nden (Mektebi Sultani) almıştır. Okul ile kulüp arasındaki koparılmaz bağ, yadsınamayacak bir gerçeklik ve övünç kaynağıdır.

Devlet adamı yetiştirmek amacıyla II. Beyazıt tarafından 1481'de kurulan mektep, adını kurulduğu bölgeden alır ve "Galata Sarayı" olarak anılmaya başlar. Okul modern konumuna 1 Eylül 1868'de Sultan Abdülaziz döneminde kavuşur. Okul' un yeniden yapılanmasıyla birlikte, Türkiye'de de gerçek anlamıyla ilk sportif çalışmalar başlamış olur ve okulda Beden Eğitimi dersi jimnastikçi 'Monsieur Curel' tarafından eğitim programına konur. Bu atılımlar gerçekten bir devrim niteliği taşımaktadırlar. Curel, modern aletler eşliğinde çalıştırdığı öğrencileri sportif açıdan geliştirirken, onlar için Kağıthane'de bir idman Bayramı düzenler. Yıl 1870'tir. Bu etkinlikte başarı gösteren sporcular değişik ödül ve madalyalar kazanır ve yarışmaların sonunda öğrencilere "kuzulu pilav" verilir. Bu da, sonraki yıllarda bir başka geleneğin başlangıcını oluşturur.

24 Ocak 2013 Perşembe

Türkiye' de Atletizm

 TÜRKİYE’DE ATLETİZM
 Atletizm, ülkemize 19.yy’ ın sonlarına doğru girdi. İstanbul’da Kurtuluş Kulübü’nde (Tatavla Kulübü,1896) atletizm faaliyetleri başladı. Galatasaray Lisesi’ne öğretmen olarak gelen Curel ,Kağıthane’de öğrencileri arasında yarışmalar düzenledi ve bu spor dalını ilk tanıtan kişi oldu. Meşrutiyetten sonra (1908) canlanan spor ortamı, atletizmin gelişmesine de yol açtı. Galatasaray’lı Ahmet Robenson, okulda atletizm takımını kurdu. Rumelihisarı’nda düzenlenen yarışmalarda Galatasaray ve Robert Koleji öğrencileri mücadele ettiler. Galatasaraylı atletlerin en önemlileri Ruşen EŞREF, Namık Bey, Kyrıl DOUPKOF, Zeen BİBESCU idi. Robert Kolejinde ise Kurucuyan, Papazyan, Küçük Aleko sayılabilir (1911). Aynı yıllarda Silifkeli Şükrü Bey’ in bahçivan poturu ile 100 metreyi 12 saniyede koşması şaşkınlık yaratmıştır.26 Ekim 1913’te Fenerbahçe Klübü’nün düzenlediği ilk atletizm bayramı azınlıkların başlattığı bu spor dalının, Türk sporcular arasında da beklenen ilgiyi görmesini sağladı.
 Uninon Clup sahasındaki yarışlarda 100m ve 800m koşuldu. Fenerbahçeli Bedri YILDIRIM ile aynı zamanda futbolda oynayan TRİPO birinci oldular.


21 Ocak 2013 Pazartesi

100 Metre Engelli Koşu

100   metre engelli erkekler :

Olimpi
yat yarışmalarına dahil olan erkekler arası bir koşu olup, engellerin üzerinden düzgün bir hızla ve ahenkle geçmeyi gerektirir. 110 m engellide günümüzün en büyük ismi Birleşik Amerikalı Greg Fosterdır. 1983-1987den sonra 1991deki Tokyo Dünya Şampiyonasında elde ettiği 13.06lık rekorla en büyük olduğunu kanıtladı.

sporsevgimiz.blogspot.com

Bu yarışmalarda her biri 106.7 cm yüksekliğinde on engel vardır. İlk engele kadar olan mesafe 13.72 mdir. Engeller arası mesafe 9.14 mdir. Son engelle bitiş arası 14.2 mdir. İlk engele 7-8 adımla gelinir. Engel aralarının iniş – çıkış hariç, üç adımda geçilmesi yarışmacı için avantajlı bir durumdur.



400 Metre Engelli Koşu

400 METRE ENGELLİ KOŞU

Olimpik karşılaşmalara dahil, teknik olarak çok ekonomik olan, vücudun daha az yatırıldığı 110 m engelliye göre sürati daha düşük bir koşudur. 400 m engelli koşu atletin, atletik yeteneklerini ortaya koyduğu bir koşudur. Ritm ve fulelerin uzunluğu son derece önemli olup, ilk engele 21-22 fule ile vararak, diğer engel aralarını 13-17 fulede aşmak, en ideal olanıdır. Atlet, engel aralarında kaç adım atacağını önceden tespit etmelidir. Bu koşularda engel yüksekliği 91.4 cm olup, 35 m arayla on engel yerleştirilmiştir. İlk engele kadar olan mesafe 45 m, son engel ile bitiş çizgisi arası 40 mdir. Atlet kendi kulvarında yarışır.
Ayrıca 1976 yılından beri erkek atletlerin yanısıra bayanlar arasındaki yarışmalarda engellerin yüksekliği 76.2 cm olup, diğer ölçüler erkeklerarası koşularda olduğu gibidir. 400 m engelli, 400 m düz yarışlarına göre daha kolay izlenir. Bütün kulvarlarda her engel, başlangıç çizgisinden eşit uzaklıktadır. Aynı sıra numaralı engeli ilk aşan atlet önde gidiyor demektir.